Yine bir dizi incelemesiyle karşınızdayız. Editörümüz (yani ben) bu dizi film işlerine baya meraklı anlayacağınız. Biz de farklı şeyler yazabiliriz aslında. Ama editörümüzün (yani benim) canı pek de bu alandan uzaklaşmak istemedi. O yüzden sizi kuralları olan bir seri katille tanıştırmak istiyorum. Dexter Morgan bu yazımızda huzurunuzda olacak.
İçindekiler
AMAN DİKKAT SPOILER İÇERİR!
Kuralları olan seri katille ilk kez 2004 yılında yazılan Jeff Lindsay kitaplarıyla tanıştık. 2006’da televizyona uyarlanan Dexter Morgan , büyük bir hayran kitlesine ulaşıp kendini uzun yıllar izletti. Showtime kanalında yayınlanan dizi sekiz sezon sürdü. Ancak dizinin finali hayranlarını bir hayli sinirlendirecek türdendi. Çünkü fiyasko demenin yanlış olmayacağını düşündüğüm ve final bölümü sanırım hayranlarının tamamına hayal kırıklığı yaşattı. Yeni sezonunun çıkacağı söylentileri şu sıralar kulaktan kulağa dolaşırken, bizler de kimdir bu Dexter Morgan bir anlatalım istedik.
Dexter Morgan Kimdir?
Öncelikle Dexter Morgan’ın kişiliğinden bahsetmek istiyorum. Dexter Morgan, karanlık biri ve karanlık dürtülere sahip. İçinde esen fırtınaları durmadan izleyicilerle de paylaşıyor. Birini öldürmeden geçirdiği günlerin kendine büyük bir işkence çektirmekle eş olduğunu her haliyle hissettirebiliyor. Ayrıca karanlık karakterinin yanında Miami Metro Polis Departmanı’nda kan sıçrama analisti olarak çalışırken aynı zamanda seri katil olarak gizli bir hayat sürmekte. Benim gözümde Dexter Morgan, bir katilin psikolojisini en iyi anlatan dizi. Michael C. Hall da bu psikolojiyi, karakterin içindeki karanlık fırtınaları bakışlarından tutun ses tonuna kadar her şekilde izleyiciye aktarmayı çok iyi başarmış ve bütün sezonlarda da bu karakteri koruyabilmiş bir oyuncu bana göre.
Ve Bir De Ağabeyine Bağlı Bir Kız Kardeş Var
Dizide aklımda kalan bir karakter de Dexter Morgan’ın üvey kardeşi Debra. Kendine has özelliklere sahip bazen karanlık bazen renkli, karmakarışık bir dedektif. Sürekli birilerine aşık olan genç kadının en çok değer verdiği iki şey ağabeyi ve işi. Her şeyin önünde tuttuğu bu iki şeyi korumak için her şeyi yapıyor. Katil ağabeyini tutuklamamak gibi şeyler mesela.
İşine aşırı bağlı bir polis için bu çok zor olmalı ve zaten ne kadar büyük zorluk yaşadığını o bölümlerde çok güzel gösterdi. Debra’yı canlandıran Jennifer Carpenter o bölümlerdeki psikolojisini çok başarılı yansıtmasıyla bendeki yerini daha yükseğe çıkardı çünkü gönlümde zaten çok önceden taht kurmuştu. Debra’ya da çok bağlandığım oldukça açık hatta Dexter ona ne zaman yalan söylese ben sinirlenmiştim çünkü kendisi uzun bir süre bu yalanların farkına varamadı.
Bir De Rita Var… Dexter’ın Tek Aşkı!
Dexter, olduğu kişiden dolayı elbette yalan söylemeli ama hem Debra’ya hem de eşi Rita’ya bu kadar soğukkanlılıkla yalan söylemesini her seferinde şaşırarak izliyordum.
Rita demişken onun için de birkaç cümle söylemek gerekli çünkü dizideki güçlü karakterlerden biri. İlk sezonlarda çok sönük, ezik bir karaktermiş gibi görünse de kendini hem izleyiciye hem de Dexter’a sevdirmeyi başardı.
Özellikle ilk sezon söylediği cümlelere inanamıyordum, ağzından çıkanları bir çocuk yazmış gibiydi. Sonradan açıldı tabii ama onu çok kısa izleyebildik çünkü asla unutamadığım kan dondurucu bir sahneyle öldü.
Katilimize Geri Dönüş…
Babası, Dexter’ın dürtülerini durduramayınca onları kontrol etmeye karar veriyor ve Dexter’a bazı kurallar öğretiyor. Bu kurallara göre Dexter sadece suç işleyen insanları öldürebilir. Bu kuralın dışına çıktığını çok az görüyoruz yani Dexter babasının kurallarına önem veriyor ve kendisini bu şekilde yönlendirdiği için ona minnettar. Katil olmasının yanında Dexter, etrafındaki insanlarla yapmacık da olsa iyi geçinmeyi başarıyor. Hatta çalıştığı departmana her sabah bir kutu “donut” ile geliyor ve herkese kendini sevdirmeye çalışıyor. Bunun sebebiyse içindeki karanlığı fark etmemelerini sağlamak. Fark ederlerse hayatındaki her şeyin mahvolacağını biliyor. Rita’nın ne zaman yardıma ihtiyacı olsa koşuyor. Dışarıdan görsem bu adamın içinde bir katil olduğunu asla düşünmem.
Ve Rezalet Final Sezonu
Gelelim finale. Dexter’ın finali her açıdan benim için çok büyük bir hayal kırıklığıydı. Debra’nın ölmesi ve öldükten sonra yüzünü buz gibi halde görmemiz, Dexter’ın Harrison’la vedalaşması ve onu Hannah McKay’e emanet etmesi, Debra’nın cesedini kurbanlarını bıraktığı okyanusa bırakması, “Slice of Life” yazılı teknesiyle dalgalara sürmesi ve kalan hayatına oduncu olarak devam etmesi… Bu sahneleri izlemek beni çok üzmüştü ve hala hatırladıkça üzülürüm. Elbette mutlu son beklemiyordum ama yine de bu kadar kötü bir son düşünemezdim. Her zaman Dexter için süper bir geri dönüş olacağına inanırdım. Ve nihayet hayallerim gerçek oluyor. Dexter 9. Sezonuyla severlerine yeniden merhaba demeye hazırlanıyor…
0 Comments